Bir kuförün yetişirken geçirdiği piskolojiler

--------------------------------------------------------------------------------
İşin çıraklığını yapmayan ustalığını da yapamaz felsefesiyle başlayalım.

Çıraklık sırasında ilkten solunun iş araç gereçlerini, araç gereçlerin yerlerini salon düzenini ve temizliğin nasıl yapıldığını ve çırak olarak nelerden sorumlu olduğunu öğrenerek başlıyor süreç.

Bir çırağın ilk zamanları geçen zaman içersinde sorumluluklarını ne kadar sahiplenmesine ve işine ne kadar önemsediğine göre basamklar atlanıyor.

Heyecanla ilk saç yıkayacağı ilk saç kurutacağı günü bekliyor bunları yapabildiğini ispatlamak için orada çalışanların saçlarını yapmak için fırsat veilmesini bekliyor.

Bayağı bir zaman izlemekle geçiyor süreç. Göz doygunluğu teorik kavrama gerekiyor çünkü beyinde bilgi dolu olmalı ki ellere doğru sinyal göndersin.

İlk başlarda biri baktığı zaman biliyorum ama siz bakınca ellerim titriyor oluyor

Halbuki artık saç yıkamayı iyice öğrendiğinde ne kadar bakarsada baksın ustası, elleri hiç titremiyor çünkü işinden, kendinden emin ve ne yapacağını biliyor çırak halbuki bilen insanın eli titremez

Ardından nezaman boya süreceğim, biri bana boya sürdürsün hevesi başlıyor. Tırnaklarım boyansın diğer arkadaşlarımda boya sürdüğümü anlasınlar istiyor.

Hiç boya sürmediği halde artan boyaya parmaklarını sokanlar gördüm sırf arkadaşlarına boya sürüyorum demek için.

Saç yıkama öğrenildi boya sürmelere başlandı ne zaman föne başlayacağım hevesleri başlıyor ardından. Velhasılı fönlere başlanırken, ooo ben salonda baya faal oldum her işe koşuyorum artık ben sadece boya süriğim fön başlayayım bayağı zamandır saç yıkadım saç yıkama işi sarmaz oldu beni, moduna girme dönemleri başlıyor.
Halbuki ilk zamanlar biri bana saç yıkatsın diye dua etme dönemleri unutuldu bile .

Bir üst basamğa geçilince daha önceki sürecler unutulur oluyor. Ufak işler gibi görünen şeyler beyenilmemeye başlanılıyor. Bir kuaföre en çok zarar verecek felsefe ve piskoloji bu düşünceler olsa gerek. İyi bir usta müşterisini kapıdan alıp kapıya geçirene kadar ihtiyacı olan tüm hizmetleri zevk alarak veren kişidir.

Biz ustayken patonolarımızla paçaları sıvar haftada bir gün halı fırçalarıyla granitlerin aralarına kadar fırçalardık salon yıkardık çırak usta ayrımı olmazdı temizlikte. Kuaförlükte askeriye gibi teripçilik devrecilik olmaz. Benimde ustalarım çıraklarım beraber isteyerek seve seve temizliğimizi yapmışızdır, çünkü çalıştığımız yer hepimizin yeri oraya hepimiz basıp hepimiz kirlettiyoruz.

Bir kuaför geldiği konumu unutusa gerilemeye başlar. Çok ünlü isimlerle çalıştım mesle yıllarını vermiş duayeni olmuş ustalarımın zaman zaman saç yıkadıklarını çok iyi biliyorum boya sürdüklerini defalarca şahit oldum bu meslek röfle paketliğip saç kesmekten ibaret deyil. 25 tane salonu olup zevkel fön çekenleri biliyorum.

Düşünün ustasınız bir salonda yardımcı kalmadı, saç yıkamaya yıkamaya, seri saç yıkamayı unutmuşsunuz, seri boya sürmeyi unutmşsunuz, yardımcı bulana veya yetiştirene kadar bu işleri yapmak zorundasınız ozaman ne olacak ?

Bence saç yıkamak, boya sürmek, bir sanattır ister usta olun ister yardımcı ister çırak başarılı olmak istiyorsanız kesinlikle iş ayırmayın derim her işi severek yapın.