Hayatın Anlamlandırılması

Konu: Hayatın Anlamlandırılması Çarş. Haz. 18, 2008 2:36 am

Yaş önemli ama o yaşa gelince yaşamış olduğumuz ve yaşamakta olduğumuz hayatın içini doldurmak, ayrıca mükemmel yaşamak çok daha önemlidir.

Çünkü insan ölünce geride eser bırakmayı becerebilmişse , bu insanın hayatının bütünü bence anlamlı ve verimlidir çünkü insanlara değer katan, anlam yükleyen işler yapmıştır.

İnsanların hayattayken ve sonra asıl değer katan, insanlık adına hizmette bulunabilmektir.

Bin yıl dünya üzerinde yaşamışız ama bizi güzelliklerle zikretmeye vesile olacak eser bırakmadıysak, ben buna yaşamak demem.

Hayatımızı anlamlı kılan bazı davranışlar vardır. Bu davranışların başında da , güzel işlerde ve hayırlı işlerde yardımcı olabilme şansımızı kullanmaktır.

Mesela şunları yapabiliyorsak,öğrencilere, yardıma muhtaç kişilere ve insanların hayır duasına nail olabilmişsek, budur yaşanılan günler.

Sabah kalk gündüz gez, dolaş tur at, sonra yemek vakti karnını doyur, akşamda yat uyu ,bu mu hayat; elbette bizim anladığımız hayat bu değildir.Buna benzer yaşanılan günlere yaşanmış, değerlendirilmiş olarak saymıyoruz.

Dediğimiz gibi ömrümüzü verimli hale getirmezsek boşa harcanan sermayeden başka bir şey değildir.

Eser bırakmakta öyle kolay olmasa gerek.Kolay olmuş olsaydı, birçok insanın eserleri olacaktı. Ayrıca birçok insanın adı sanı duyulacaktı.

Eser sayısı az olduğu gibi adam olan insan da sınırlı olmuş oluyor.

Dünyada ismi söylenilen insanların emekleri vardır.Eserleri mevcuttur.Eseri olmayan insanların, insanlara hizmet sunmayan, sadece kendine çalışan insanın hayatında da ve ölümünde de sadece kendisi olur.

En mükemmeli insanların güzellikler meydana getirmeleridir.

Adı söylenilen insanların mutlaka insanlığa sunduğu hizmetler var. Hizmetlerden amaç şu olmalıdır.

İnsanlığın faydasına olmalı, insanlığın hayatına katkısı olan davranışlardır hizmetten anlamamız gerekenler.

Hayatta olumlu yaşamanın sırlarına erebilmeyi sağlıyorsa yaptıklarımız , davranışlara, konuşmalara faydası oluyorsa ne mutlu o hayata.

Eser derken sadece maddi boyutu olan değil; aynı zamanda manevi alanda da olabilir. Manevi alan derken, özellikle ailede çocuklarımızın kötü alışkanlıklar edinmeden , güzel ahlakla bezenmelerini sağlamaktır.

İnsanların eti yenmez yani etinden faydalanayım deme şansımız yok.insanların iyilikle konuşulmalarının şartlarından biri de tüm insanların iyiliğini istemektir.

Sadece kendimizin iyi olması yetmez tüm insanların ve insanlara iyilik dilemek gerekir.iyi dilek dileyen insanlar da sonunda iyilik bulacaktır.

Benim hayatımdan sonra hayatta kemiklerimi kimsenin sızlatmasını istemiyorum diyorsanız, o zaman eylemlerinizi yapmadan önce mutlaka çok iyi düşünerek harekette bulunmalıyız.

Davranıştan sonra düşünürsek fayda yerine zarar, iyilik yerine kötülükle karşılık buluruz.önce çok iyi düşünerek konuşur ve hareket edersek sonra pişman olmayız.

Pişman olmadan insanlığa bırakılan eserlerde kast ediğimiz eser bırakabilme başarısının ispatıdır. Başarıya kolay ulaşmak mümkün değildir.

İşin sonunu herkes göremez görenlerin ismi hayırla yad ediliyor.zararlı icatlarla dünyadan göçenlerse hiç iyi konuşulmuyor.

Yaşarken de, öldükten sonrada güzel sözler söylerlerse bize hayatı hayattın içinde yaşadığımızın ispatıdır.